
Düzenli egzersiz yapmak, doktorunuzun önerdiği aralıklarla kan şekerini ve tansiyonu kontrol etmek, sağlıklı ve dengeli beslenerek ideal kilonuzu korumak, yeterli sıvı içmek, sigarayı bırakmak ve ayrım gözetmeyen ilaçlardan kaçınmak böbrek hastalığını önlemek için şarttır. İç Hastalıkları ve Nefroloji Doç. Dr. Enes Murat Atasoyu “Vücudun sıvı dengesini korumak (belirli bir neden olmadıkça günde yaklaşık 1,5 litre su içmek), düzenli egzersiz ve dengeli beslenme iyi alışkanlıklar; “Sigara içmek, su yerine meyve suyu veya çay içmek, doktor tavsiyesi olmadan sık sık ağrı kesiciler kullanmak böbrek sağlığı için kötü alışkanlıklardır.”
Vücuttaki tuzun% 99,5’i böbrekler tarafından yeniden emilir.
Anadolu Sağlık Merkezi İç Hastalıkları ve Nefroloji Uzmanı, şeker hastaları, hipertansiyon hastaları, koroner arter hastalığı ve / veya kalp yetmezliği, obezite, obezite hastaları, yaşlılar ve sürekli ilaç kullanan hastaların böbrek sağlığına dikkat etmeleri gerektiğini vurgulayan Anadolu Sağlık Merkezi İç Hastalıkları ve Nefroloji Uzmanı. Dr. Enes Murat Atasoyu, “Böbrekler vücuttaki tuz dengesini sağlar. Alınan tuzun yaklaşık% 99,5’i böbrekler tarafından yeniden emilir. Her birinde yaklaşık 1 milyon vasküler glomerül bulunan böbrekler, hipertansiyon, arteriyoskleroz (ateroskleroz), böbrek taşları gibi durumlardan etkilenir ve çok fazla tuz kronik böbrek hastalığına yol açabilir.
Gizli tuz alımına dikkat edilmelidir.
Tuz içeren besinlerin tüketilmesiyle gizli bir tuz alımı olduğunu vurgulayan İç Hastalıkları ve Nefroloji Uzmanı Doç. Dr. Enes Murat Atasoyu “Peynir çeşitleri, tuzlu zeytin, hazır soslar, ketçap, mayonez, hardal, kuru meyveler (kızarmış), hazır çorbalar ve et suyu, konserve, turşu, lezzetler (sosis, salam, sosis), cips, kurabiyeler, krakerler ve hazır ayran. Yemek yemeden tuz atmak da bir yaşam tarzının yanlış bir örneğidir. Kişinin gıdada tuzla ilgili bir sorun olup olmadığını bilmediğinde yiyeceğe tuz eklemek, diğer günlük davranışlarda sorunu görmeden çözüm aramak gibi kötü bir davranış belirtisi olabilir. Vücudun ihtiyacından daha fazla tüketilen tuz, hipertansiyon ve damar sertliği, böbrek yetmezliği, felç, böbrek taşları, kemik erimesi ve mide kanseri gibi birçok ciddi hastalığa neden oluyor ”dedi.
Son yıllarda tuz tüketimi
Gündemde, ülkemizdeki aşırı tuz alımının kademeli olarak azaltılmasına yönelik bir eylem planı ihtiyacı ve T.C. Sağlık Bakanlığı tarafından “Türkiye Aşırı Tuz Tüketiminin Azaltılması Programı 2011-2015” programını hazırladı ve uyguladı. Programın uygulanmasının ardından kabul edilen yasal düzenlemeler ile; Ekmekteki tuz miktarı yüzde 25 azalarak yüzde 2’den yüzde 1,5’e; pastırmadaki tuz içeriği yüzde 8,5 ila 7 arasındadır; pul biberlerin tuz içeriği yüzde 9 ila 7 arasındadır; Domates salçasının tuz içeriği yüzde 64 oranında yüzde 14’ten yüzde 5’e düşürüldü; Sofralık zeytinlerde tuz miktarı yaklaşık yüzde 50 azaltılarak maksimum yüzde 8’e düşürüldü ve tuz ambalajlarında “Tuzu azaltın, sağlığınızı koruyun” ibaresinin yer alması zorunlu hale geldi. Ayrıca, devlet dairelerinden başlayarak kantin ve restoranlardaki masalardan tuzlukların kaldırılması için yasal girişimlerde bulunulmuştur.
Leave a Reply