Çocuklar Okula Gitmeyi Neden İstemiyor?

Bazı çocuklar okula gidecekleri için büyük bir heyecan ve sevinç duyarken bazıları istemez ve hatta bunun için günlerce ağlayabilirler. Özellikle ilk defa okul ve kreş deneyimi yaşayacak çocuklarda bu durum daha fazla görülmektedir. 5-6 yaşına kadar anne ve babasından hiç ayrılmamış bir çocuk bu deneyimi ilk defa yaşayacağı için, bu ayrılık onlara zor gelir. Evde küçük kardeşi olanlar, annelerinin onunla vakit geçireceği düşüncesini kabul etmek istemez. Veya kendisi okulda iken annesinin gezmeye gidecek olması da bazı çocukların okula gitmemek için kafasına takılan konulardır. Utangaç yapıya sahip olan çocuklarda annelerinden ayrılıp farklı bir ortama girmeyi istemezler. Her ne kadar okula gitmeye mecbur olduklarını bilseler de bu konuda büyük direnç gösterirler.çocuklar okula gitmeyi neden istemez, çocuklarda okul korkusu, çocuklarda okuldan kaçınma

Çocukları Okula Alıştırmada Dikkat Edilmesi Gerekenler

Okula başlayacak çocuklarda neyle karışılacaklarını bilmedikleri için ciddi kaygılar olabilir. Çocuğunuzun bu kaygılarından kurtulması için en az bir ay önceden onunla okulla ilgili konuşmalar yapabilirsiniz. Başlayacağı okulu önceden ziyaret etmeniz, ne güzel arkadaşlarının ve öğretenlerinin olacağından bahsetmeniz de onun bu kaygılardan kurtulmasında önemli rol oynayacaktır. Okula gitmeme istediği yalnızca birinci sınıf ve kreşlerde değil, daha önce okula giden çocuklarda da olabiliyor. Yaz tatilinin verdiği rahatlık onlarda bu isteksizliği doğurabiliyor. Bu yüzden okul açılmadan en az iki hafta önce bazı sorumlulukları yerine getirmesi için kurallar koyabilirsiniz. Oyuncak, bilgisayar ve yatış saatlerinde mutlaka alışkanlık sağlayacak değişiklikler yapmalısınız.

Ana Sınıfı ve Birinci Sınıfa Gidecek Çocuklara Nasıl Davranmalıyız?

Ana sınıfı veya birinci sınıfa gidecek çocuklara okulun harika bir yer olduğu konusunda bilgi verebilirsiniz. Çocuğun okul saatleri tamamlandığında tekrar eve döneceğini bilmesi ve eve döndüğünde onu karşılayacağınızı söylemeniz onun kaygılarından kurtulmasında oldukça etkili olacaktır. Kendisinden önce okula başlayan çocukların yaşadığı süreci anlatan hikâye tarzı kitapları okumanız da okula başlamalarında son derece etkili olacaktır. Yazmayı öğrendiğinde kendisinin bu duyguları anlatacağı yazılar yazabileceğini söyleyebilirsiniz. Hala gitmek istemediğiniz söylüyor ve direniyorsa asla sinirlenip kızmayın, demek ki kafasında çözemediği şeyler var. Bu süreci sabırla ve sevgiyle aşacağınıza emin olabilirsiniz.

Çocuklardaki İdrar Kaçırmayı Önleme

İdrar kaçırmanın ilk tedavisi genellikle günlük alışkanlıklarınızı değiştirmektir. Bu, çocuğa baskı yapmayı, aşırı hassas olma, suçlama veya kınama gibi davranışlardan kaçınmayı ve destek sağlamayı gerektirir. Bunların dışında;çocuklarda idrar kaçırma, çocuklar neden altına kaçırır, çocuklarda alt ıslatma

Günün ve gecenin belirli saatlerinde alınan sıvı miktarını azaltmak

Özellikle yatmadan 2 saat önce su vermeyin,

Kafeinli yiyecek ve içeceklerden kaçının

Yatmadan tuvalete gitme

Tuvalete erişimi kolaylaştırmak,

Belirli bir programda idrara çıkması için bebeğinizi gece uyandırın,

Kızartılmış yiyeceklerden, gazlı içeceklerden, renkli tatlılardan kaçının.

Ortalama iki saatte bir işeyin.

Okula giden çocuklar her iki molada bir idrara çıkmalıdır.

Her gün düzenli bağırsak hareketleri,

Çocuğun tuvaleti oturmalı (alafranga) ve ayaklarının altına uygun bir basamak konulmalıdır.

Kuru kalma sorumluluğunu alması için çocuğunuzu teşvik edin

Doktorunuz ayrıca çocuğunuzun özgüvenini artırmak gibi davranış değişiklikleri önerebilir.

Davranış ve yaşam tarzındaki değişikliklerden fayda sağlayamayabilecek çocuklarda anksiyete tedavisi veya ilaç tedavisine başlanabilir.

Alarm işleme, bebek yatağı ıslatırken bip sesi çıkaran cihazlar kullanır. Bunun için çocuğun 8 yaşında olması beklenmeli ve 2-3 ay tedaviye devam edilmelidir. Bu tedavi sayesinde çocuklarda% 70-84 oranında iyileşme sağlanır. Anksiyete tedavisi sonunda relaps riski yaklaşık% 10’dur.

İlaç tedavisinin amacı mesanenin kasılmasını ve büyümesini önlemektir. İlaç tedavisi ortalama 1 yıl veya daha uzun sürebilir. İlaçların yaygın yan etkileri ağız kuruluğu, bulanık görme, yüz kızarması, vücut ısısı, sinirlilik ve okul performansının azalmasıdır.

Üriner inkontinansınız kabızlık veya idrar yolu enfeksiyonları gibi şeylerden kaynaklanıyorsa, önce bu problemler tedavi edilmelidir.

Terapi (Danışmanlık): Bir çocuk psikiyatristiyle çalışmak, çocuğunuzun yaşam değişiklikleri veya diğer streslerle başa çıkmasına yardımcı olabilir.

Çocuğunuza nasıl yardım edebilirsiniz?

Çocuklar, yatak ıslatma konusunda utanmış, suçlu veya endişeli hissedebilirler. Çocuğunuzun bilerek yatak ıslatmadığını ve sizin yardımınız olmadan bunu önleyemeyeceğini unutmayın. Onu azarlamayın veya suçlamayın. Arkadaşlarının veya diğer aile üyelerinin bu yüzden ona zarar vermediğinden emin ol.

Unutmayın, yatak ıslatma geçici bir sorundur. Gündüz idrar kaçırma nedeniyle evden çıkarken yanınızda ekstra giysi taşıyın.

Tüp Bebek ve Yumurta Dondurma İle Anne Olmak

Tüp Bebekte Sezeryan

Tüp bebek ile hamile kalan annelerin sezaryen olması gerektiği iddiası yanlıştır. Sezaryen, doğum sırasındaki diğer olası sorunlar nedeniyle doktorun doğum sırasında vereceği bir karardır. Ancak 40 yaş ve üzerindeki gebelik hastanın daha iyi planlaması için daha “değerli” olduğundan, hasta önce sezaryen yapmayı seçebilir ve bir an önce doğumun sonlandırılmasını talep edebilir. Elbette anne ve bebeğin sezaryen endikasyonu yoksa sezaryen için tek neden yaş değildir.tüp bebek ile anne olma, yumurta dondurma, yumurta dondurma ile anne olma

Gebelik İçin Yumurta Dondurma

38 yaşın altında çocuk sahibi olmayı planlamayan, sosyal hayatı veya kariyeri nedeniyle çocuk sahibi olmak istemeyen kadınlara yumurta dondurulması önerilir. Yumurta çözüldükten ve embriyo haline geldikten sonra transfer süresi o kadar önemli değildir; Ancak yumurtanın donması için geçen süre çok önemlidir. Bu nedenle, geç gebelik planlayan kadınların yumurtalarını mümkün olduğunca erken dondurmaları tavsiye edilir.

Dondurulmuş Yumurta Kalitesi Düşüyor Mu?

İnsan vücudundaki en büyük hücre olan yumurta, çok fazla sıvı içerir. Yumurtaları dondurma sürecinde bu sıvı kristalleşir ve hücreye zarar verir. Ancak yeni teknikler sayesinde hücre içindeki sıvı uzaklaştırılarak yerine çözelti eklenir. Böylelikle hücre zarar görmez ve yumurtalar -196 derecede çok hızlı dondurulduğunda (vitrifikasyon yöntemi) kaliteleri değişmez. Dondurulmuş yumurta kaliteli ise çözüldüğünde değişmeyecektir.

Dondurulmuş Yumurta Saklama Ömrü Nedir?

Dondurulmuş yumurta teknik olarak 10 yıl saklanabilir ancak ülkemizde mevcut yasalara göre dondurulmuş yumurtanın yasal raf ömrü 5 yıldır. 5 yıldan fazla depolama bakanlığın onayına tabidir.

Anne Adayları İçin Öneriler

  • Tüm hamile kadınlar hamilelik süresince günlük aktivitelerine devam edebilirler.
  • Hamilelik sırasında kanama veya zehirlenme riski gibi istisnai durumlarda bol bol dinlenmeli ve gerekirse yatarak hamileliği gerçekleştirmelisiniz.
  • Ağır yükleri kaldırmayın.
  • Çok uzun süre ayakta durmayın.
  • Kanama olursa cinsel ilişkiye ara verin.
  • Doğal ve dengeli beslenme.

 Kanser Hastaları Yumurta Dondurabilir Mi?

Kanser, kemoterapi gibi herhangi bir tedavi sürecini gerektirdiği için kadınlarda erken menopoz nedenlerinden biridir. Bu nedenle Sağlık Bakanlığının yeni kanunlarının da desteğiyle; Genç bir kadın kemoterapi alacaksa, o kişinin kemoterapi öncesi yumurtalarını dondurması önerilir. Ayrıca yumurta kaynağı az olan her kadına yumurta dondurma işlemi yapılabilir. Özellikle evlilik planlayan kadınların ve daha büyük yaştaki çocukların yumurtalarını önceden dondurmaları tavsiye edilir.

Kanser hastaları için hangi dondurma yöntemi kullanılmalıdır?

Kanser hastalarında doğurganlığı korumak için iki tür dondurma kullanılır. Birincisi yumurtalık dokusunun donması, ikincisi ise yumurtaların (oositlerin) donmasıdır. Yumurtalık dokusunun dondurulması, genellikle kullanılmayan ve genellikle ergenliğe ulaşmamış hastalar için önerilen deneysel bir tekniktir. Yumurtaların dondurulması, genellikle başarıyla kullanılan bir yöntemdir. Hastanın yumurtaları toplanır ve kanser tedavisine başlamadan önce dondurulur. Hasta sağlığına kavuştuktan sonra yumurtalar çözülür ve embriyo elde etmek için işlenir

Gebelik Öncesi Belirtiler Nelerdir?

Hamile kalmış olabileceğiniz adına şüpheleriniz var ve gebelik öncesi belirtilerin neler olduğunu anlamaya çalışıyorsanız bu yazı tam size göre.  Bu yazı ile gebelik öncesinde ve gebeliğin ilk haftalarında vücudunuzda ne gibi değişmeler olduğu hakkında bilgi sahibi olabileceksiniz.

Bebek sahibi olmak isteyen anne adaylarının gebe kalmak adına planlı şekilde yapılan çalışmalardan sonra kişilerde psikolojik olarak acaba hamile miyim? Soruları belirmeye başlar.  Genel olarak planlı gebeliklerde yaşanan psikolojik sorunlar hemen hemen herkesde görünmediği gibi süresi ve şiddeti de değişiklik gösterebilir.gebelik öncesi belirtiler, gebelik belirtileri, gebelikte ortaya çıkan belirtiler

Adet gecikmesi

Bayanlarda her ay düzenli bir şekilde adet olmaktadır. Her ay yaşanan adetlerde kanamalar ile birlikte rahim içindeki yumurtaların tazelenmesi ve gebelik için hazırlanması sağlanır. Bayanlarda adet kanamasının olmaması veya çok uzun süre kanamasının gecikmesi  gibi durumlarda bayanların ilk aklına gelen soru acaba hamile miyim? Olmaktadır.

Göğüslerde yaşanan hassasiyet

Gebe olup olmadığını erken anlamanın en kolay yollarından birisi de göğüslerde yaşanan hassasiyetlerdir.  Göğüsler zaman içerisinde iyice hassasiyet göstermeye başlar, şişlik, karıncalanma ya da göğüslerde büyüme gibi durumlar ile karşılaşılmaktadır. Bayanların gün içerisinde kıyafetlerini çıkarırken göğüslerindeki hassasiyeti kolay bir şekilde anlayabileceklerdir.

Bazı bayanlarda göğüslerdeki hassasiyet ve şişlik adet gününün yaklaşması anlamanı da geldiği için adet belirtisi olarak adlandırılmalı ve gebelik ile karıştırılmamalıdır.

Sık idrara çıkma

Gebelik döneminde olan bayanların rahimlerinde büyüme olacağı için rahim idrar torbasına baskı yapmaktadır ve bu durum yüzünden kişinin sıklık ile idrara çıkma durumu olabilmektedir. Ancak  kendinizi üşütmeniz halinde de sık idrara çıkma durumunu yaşayabilirsiniz, bu durumu da göz önünde bulundurmanız gerekmektedir.

Baş dönmesi

Genellik ile hamileliklerin ilk haftalarında bayanlarda baş dönmesi durumu yaşanmaktadır. Baş dönmesi olayı rahmin baskı yapması sebebi ile gerekli olan kanın pompalanamasından kaynaklanmaktadır. Kimi hamile bayan bu durum ile karşılaşmadan hamilelik sürecini tamamlayabilmektedir.

Aşırı yorgunluk hali

Genel olarak hamile olan bayanlarda yorgunluk hali görülmektedir.  Akşamları erken uyuma isteği,sabah olduğunda yataktan çıkmak istememe gibi durumlar gebe olan bayanlarda genellik ile karşılaşılan durumlar arasında görülmektedir. Hamile olduğunuzdan emin olduktan sonra kendinize dikkat etmeli ve bol bol dinlenmeye özen göstermelisiniz.

Hamilelik Döneminde Kızamıkçığın Tehlikeleri

Kızamıkçık ve toksoplazma hastalıklarına erken hamilelik döneminde yakalanıldığı taktirde bebekte dikkat edilmesi gereken komplikasyonlara neden olabilecek durumlar meydana gelmektedir. Hamilelikten evvel gerçekleştirdiğiniz kontrolde vücudunuzun kızamıkçık hastalığına karşı ürettiği antikor sayısının negatif çıkması durumunda bu sizin hastalığa karşı bağışıklığınızın olmadığını göstermektedir. Böyle bir durumda, genellikle doktorlar hamilelikten önce aşı takviyesi yapmaktadırlar. Kızamıkçık aşısı zararları minumum seviyeye getirilmiş canlı virüslerden oluştuğu için bu aşıyı yaptırdıktan sonra üç ay boyunca hamile kalınmaması tavsiye edilmektedir. Aynı durum toksoplazma antikorları içinde geçerlidir. Bu hastalık için antikor seviyesinin azlığı durumunda ne yazık ki aşı uygulaması yoktur. Bu sebepten ötürü hekim size uygulayacağınız adımları birer birer anlatacaktır.hamilelik döneminde kızamıkçık atlatmak, hamile kızamıkçık sorunları, hamilelerde kızamık geçirmek

Anne adayına hamileyken kızamıkçık hastalığı bulaşması durumunda, bebeğin sağlığı da dolaylı olarak tehlikeye girecektir. Anneleri hamileliğin ilk on haftası içerisinde bu hastalığa yakalanan bebeklerin neredeyse ′ında ileriye dönük zararlar meydana gelmektedir. Bu zararlar genellikle, bebeğin işitme ve görme yetisinin kaybıyla sonlanmaktadır. Fakat ileri boyutlu durumlarda bebeğin ölümüne kadar risk faktörü genişlemektedir. Bu yüzden hamileliği planlamadan önce mutlaka bir doktora giderek vücudunuzun kızamıkçık mikrobuna karşı dayanıklı olup olmadığını öğrenmeniz ileri dönemde sizin ve bebeğinizin sağlığı için faydalı olacaktır. Bunun öğrenilmesi son derece basittir. Sadece anne adaylarına kan tahlili yapılarak sorunun cevabı netlik kazanabilir. Eğer vücudunuzda bu hastalığa karşı bağışıklığınız bulunmuyorsa, hamilelikten önce aşı olarak buna karşı koruma kalkanı oluşturabilirsiniz. Vücut gerekli bağışıklığı kazandıktan sonra hamilelik döneminde bu sorunla bir daha karşılaşmazsınız.

Çocuklarda Boy Uzatan Yiyecekler Neler Olabilir?

Çocuklarımızın boylarının olabildiğince uzun olmasını isteriz ve bunun için onları spora gönderir, iyi bir şekilde bakar ve herhangi bir rahatsızlığı varsa hemen tedavisini yaptırırız. Zira kısa boylu maalesef çocuğun yetişkinlik hayatında diğerlerinin fiziksel olarak gerisinde kalmasına neden olabilir ve bu da günlük hayatta sıkıntılar doğurabilir. Boy uzamasında bir çok şeye müdahale etmemiz mümkün olmasa da çocuklarda boy uzatan yiyeceklerle en azından olması gereken boya ulaşmasına biraz daha yardımcı olabilir, sağlıklı bir şekilde genetiğinin müsaade ettiği boylara erişmesini sağlayabilirsiniz. Bir çocuğun boyunun en fazla ne kadar olacağı aslında gerek annesinden gerekse de babasından gelen genler sebebiyle belli olur. Fakat hem beslenme alışkanlıkları hem de çocuğun sahip olduğu hormonlar ile bu boy üzerinde bazı değiştirici etkilere de sahip olurlar.çocuklarda boy uzatma, çocukların boyu nasıl uzar, çocuğun boyunu uzatma

Bilhassa da gece uykusunu iyi bir şekilde uyuyan çocukların ise daha fazla büyüme hormonu salgıladıklarının neticesinde daha uzun boylu oldukları bilinmektedir. Yemeklere geçilmeden önce çocuğunuzun düzenli bir uyku programının olduğundan emin olmayı unutmayınız. Yapılan araştırmalar sonucunda çocukların boylarının uzamasında doğru beslenme alışkanlıklarının büyük önem arz ettiğini gösteriliyor. Öte yandan D vitamini ile kalsiyum içerikleri, çocukların büyüme hormonu salgılama oranlarını değiştirmekteler ve bu sebeple bu maddelerin eksikliğini çeken çocuklarda hormonal bozuklukların ortaya çıkması da muhtemeldir. On yaşına kadar olan çocukların hemen hemen her gün iki bardak az yağlı sütle birlikte otuz gram peynir ve bir tane yumurta yemelerinin bu günlük ihtiyaçlarını karşılamakta yeterli olabileceği de belirtilmektedir.

Tabii ki yalnızca vitaminler ve kalsiyum değil çinko da önemli bir boy uzama kaynağıdır. Bu sebeple hem beyaz et hem de kırmızı et tüketimi bilhassa da kuzu eti çocukların beslenmesinde önemli bir yer tutmaktadır. Elbette devamlı et yemenin de pek sağlıklı olmadığını düşünürsek baklagiller ile tahıl ürünlerinin de çocuk beslenmesinde ve ya beslenme ihtiyaçlarının karşılanmasında büyük yeri olduğunu söyleniyor. Her ne kadar beslenmenin boyun uzamasına etkisi bilinse dahi spor yapmanın bu etkiyi arttırdığı bilinmektedir. Dolayısıyla voleybol, basketbol ve ip atlama gibi bol zıplamalı sporların beslenmeyle birlikte desteklenmesi daha uzun bir boya erişmesi için çocuğunuza destek olur.

Çocuklarda El Tercihi

İnsan beyni iki yarım küreden oluşur. Beynin her bir yarımküresi, karşı vücut hareketini ve hissini yönetmede baskındır. Başka bir deyişle, sağ beyin lobu, ağırlıklı olarak vücudun sol ekseninde bırakılan uzuvların işleyişinden sorumludur ve sol beyin de nispeten sağ gövdeyi çalıştırır. Bu iki beyin hemisfer, aksonlardan oluşan bir yapı olan ‘corpus collosum’ aracılığıyla birbirine bağlanır. Bu bağ sayesinde iki yarıküre arasındaki nöral geçişler ve bilgi akışı sağlanır.çocuklarda el seçimi, çocuklar hangi elini kullanmalı

Her iki beyin lobunun da kendi içlerinde baskın olarak yönettiği bazı işlevler vardır. Önceki yıllarda, bu yönetim daha keskin yorumlanacaktır. Örneğin, konuşmadan sağ beyin sorumludur, sol beyin matematiksel, operasyonel, mekansal konuları yönetir…. Ancak günümüzde teknolojinin ve tıptaki gelişmelerle beynin çalışma mekanizması hakkında daha fazla bilgiye ulaşıldı. Aslında, her iki beyin lobunda da tüm vücut süreçleri, duyular ve duygular yönetilir. Diğer bir deyişle, görevler arasında kesin ve kesin bir dağılım yoktur, işbirliği içinde çalışırlar. Burada, ‘egemenlik’ durumu hakkında gerçekleştirdikleri görev açısından konuşmak yanlış olmayacaktır. Bu nedenle, günümüzde, sağ beyin “konuşmayı yöneten merkezdir” yerine “konuşmada daha etkili olan bölge” olarak kabul edilmektedir.

Çocukların el tercihi de nörolojik gelişmelerinin bir sonucu olarak şekillenir. Her birimiz, fizyolojik bir problemimiz yoksa, her iki eli de fonksiyonel olarak kullanırız, ancak çoğumuzun ağırlıklı olarak kullandığı el açıktır ve bu dünya çapında sağ eldir. Sol eli baskın olarak kullanan bireylerin sayısı da dikkate değerdir. Yetişkinlerin el tercihi, tüm başarıların ve öğrenmenin gerçekleştiği çocukluğa dayanır. El tercihi 1-2 yaşında başlar ve 2-3 yaşın sonunda daha belirgin hale gelir. Bu yaş aralığı çocuktan çocuğa değişebilir. Unutulmamalıdır ki, her çocuğun prensibi farklıdır, her çocuk benzersizdir, gelişimin her aşamasında tüm beceriler ve öğrenme için geçerlidir.

Ülkemizde, çocuğun el tercihi çoğunlukla okulun başında öğretmen tarafından fark edilir ve yine öğretmenin yanlış bilgilendirilmesi nedeniyle, çocuğun sol eli onu sağ elini kullanması için uyarır ve doğal bir sonucu olarak bu, çocuğun yanlış bir şey yaptığını hisseder ve akademik başarısı azalır. yazma becerilerinde geride kalmak ve okula gitmek istememek gibi tepkiler.

Burada dikkat edilmesi gereken nokta, çocuğun el tercihinin belirginleştiği dönemden itibaren, ebeveynlerin baskın eli çocuğun iyi bir gözlemcisi olarak tanıdığı ve eğer bu seçim başka bir şekilde bırakılırsa, çocuğu, değiştirin, bu durumu okula ve çocuğa başlamadan önce öğretmenle paylaşın Sınıfta buna göre bir oturma düzenlemesi ayarlanması, masa ve masayı çocuğa uygun olarak ayarlaması ve çocuğun elini değiştirmeye çalışmaması istenir. tercih.

Görülebileceği gibi, iyi gözlem ve birkaç çevresel dokunuş ile çocuğun baskın eli ile ilgili olumsuz sonuçları önlemek mümkündür.

Unutulmamalıdır ki, çocuğun tercihi doğumundan getirilen bireysel bir özelliktir. Bu duruma saygı göstermeli ve çocuğu olduğu gibi kabul etmeliyiz.

En İyi Bebek Mamaları Hangileri?

Bebekler her alanda annelerine muhtaçtırlar, özellikle beslenme konusunda. Bebeklerinin doğumundan itibaren anneler, doğal olarak emzirme yöntemiyle yavrularının beslenme ihtiyaçlarını gidereceklerdir. Bebeklerde emerek beslenme özellikle ilk altı ay için çok büyük bir önem taşımaktadır. Bebekler anne sütünden ihtiyaç duydukları tüm besinleri almakta ve gelişimlerini bu besinlerden sağlamaktadırlar. Küçük vücutlarının ihtiyaç duyduğu suyu bile anne sütünden almaktadırlar. Çeşitli nedenlerden dolayı bebeklerin emerek beslenmesine devam edemediği durumlarda devreye bebek devam mamaları ve sütleri gelmektedir.bebek mamaları, en iyi bebek mamaları, bebek mamalarının kullanımı

Devam mamaları ve sütleri, anne sütü baz alınarak üretilen bebek beslenme ürünleridir. Besin değeri olarak anne sütüne yakın olmalarından dolayı bebeklerin emmedikleri zamanlar için tercih edilen besinlerdir ve küçük canların bağışıklık sistemleri, fiziksel gelişimleri ve zihinsel gelişimleri açısından önemli bileşenleri içeren besinlerdir. Mamalar arasında bazı farklılıklar olmakla birlikte genel olarak anne sütüne destek olmak ve anne sütünün devamında kullanılmak üzerinde üretilmektedirler. Yazının devamında bebek maması olarak annelerin en sık tercih ettikleri ve an popüler olan ürünler aktarılacaktır.

Milupa Nutricia Mamaları

Bu marka, hem bebekler için destek mamaları ve devam sütleri üretirken diğer taraftan da emziren annelerin vücutlarında, dolaylı olarak sütlerinde bulunması gereken bileşenlerin ve besinlerin desteklenmesine yönelik mamalar ve çaylar üretmektedir. Bebeklerin sağlıklı şekilde büyümelerine devam edebilmeleri için gerekli olan yegane besin şüphesiz ki anne sütüdür. Marka, Lactamil adı ile annelerin de kullanabilecek olduğu sütlü içecek ve paket çay sunumunda bulunmaktadır. Vitamin ve mineral olarak desteklenmiş ve kuvvetlendirilmiş bu besinlerin kullanımı ile annelerin ve doğal olarak bebeklerinin vücutlarında bulunması gerekenler tamamlanmış olacaktır.

Aptamil adı ile sunumunda bulunulan devam sütleri, bebeklerin ve çocukların beslenmeleri sırasında eksiksiz olarak almaları gereken bileşenleri içermektedir. Bebeklerin anne sütü ile alabilecekleri destek sütleri ile anne sütünden sonra kullanabilecek oldukları devam sütleri, Aptamil adı ile satışta bulunmaktadır. Devam sütlerinin kullanılabilecek olduğu ay aralıkları kutuların üzerinde yer almaktadır. Aptamil ile belirli bir yaşa gelen bebekler için Aptamil Çocuk Sütü ve Milupa Çocuk Sıvı Devam Sütü kullanılarak çocukların eksiksiz bir büyüme dönemi geçirmeleri sağlanabilecektir.

Bebelac

Bebeklerin anne sütüne devam ederken ve anne sütü içmeyi bıraktıktan sonra kullanabilecekleri mamalar ve devam sütü üreten Bebelac, yalnızca beberon maması değil aynı zamanda bebeklerin kaşık maması yiyebilecek düzeye geldikleri zaman tüketebilecek oldukları, taze ve doğal meyvelerden üretilmiş olan kavanoz mamaların sunumunda bulunmaktadır. Annelerin ve bebeklerin her türlü ihtiyacına yönelik mama hazırlayan Bebelac, annelerin bebeklerine verdikleri mamalar arasında her zaman üst sıralarda yer almayı ve annelerin güvenini kazanmayı başarmıştır. Fiyat olarak Milupa’ nın ürünlerinden daha hesaplı olduğu söylenebilir. Fakat kullanılacak amaç olarak aynı doğrultuda üretilen ve bebeklere gönül rahatlığı ile sunulabilecek mamalardır. Bebelac’ ın internet sitesi üzerinde bazı mamalar indirim sürecinde sergilenmektedir. İstediğiniz zaman bu siteleri ziyaret ederek istediğiniz miktarda mamayı indirimli olarak satın alabileceksiniz.

Hipp Mamaları

Kaşık maması, organik bebe bisküvisi ve organik çocuk bisküvisi, devam sütü gibi birçok ürünü annelere ve annelerin değerli bebeklerine ulaştıran Hipp, ürünlerinde organik besinleri kullanmakta ve bebeklerin tüketecek olduğu mamaları özenle hazırlamaktadır. Anne sütüyle beslenme olanağı bulunmaması durumunda bu bebeklere yönelik HiPP 1 Organik Combiotic Bebek Sütü ile bebeklerin beslenmelerine eksiksiz bir şekilde devam etmelerini sağlamaktadır. Bebeklerin doğumdan itibaren tüketebilecek oldukları Organik Bebek Sütü ile bebeklerin beslenmelerinin desteklenmesi ve vücut gelişimlerinin eksiksiz bir şekilde devam etmesi sağlanmaktadır. HiPP tüm mamalarını, bebeklerin doğumdan itibaren ihtiyaç duydukları ve doğal yollardan sağlanan anne sütünden ilham alarak hazırlamaktadır.

Çocuklarda Konusma Bozuklugu

Çocuklarda Konuşma Bozukluğuna Dikkat Çocuk doğduğu andan itibaren gelişmeye başlar. Buna dil gelişimi de dahildir. Çocuğun yaşına uygun bir konuşma becerisine sahip olması çok önemlidir. Çocuğun zamanında konuşması demek, gelişiminin ve sosyal ilişkilerinin düzenli olması, öğrenme seviyesinin de normal olması anlamına gelir.

Burada önemli olan, bir çocuğun konuşabilmesi için, sinir sistemi ile dil kasları arası yolların, ağız – damak – dudak – diş yapısının doğuştan normal olması gerekmektedir. Bunlarda oluşan herhangi bir problem veya eksiklik ya da sonradan ortaya çıkan bozukluk, çocuğun yaşıtlarına göre konuşmasını etkileyecektir.çocuklarda konuşma bozukluğu nedenleri, çocuklarda görülen konuşma bozukluğu

Çocuklar genellikle 6. Aydan itibaren heceleyerek konuşmaya başlarlar. 1. Yaşına gelindiğinde ise kelimeler belirginleşmeye başlar. 1.5 yaşına geldiğinde ise cümle kurmayı hemen hemen öğrenmiş demektir. Bu normal olan bir süreçtir, bunun dışında kalan çocukların ise, konuşma becerisinin incelenmesi gereklidir.

Bazı grup çocuklar vardır ki, konuşmasına engel hiçbir durum olmamasına rağmen, konuşmakta geç kalırlar. Bu durumda anne- baba bir dönem beklemeli, herhangi bir gelişme olmadığı taktirde çocuk için gerekli kontrolleri yaptırmalıdırlar.

cocuklarda konusma bozuklugu manset Çocuklarda Konuşma Bozukluğuna Dikkat

Konuşma bozukluğunun nedenleri
Konuşma seviyesini etkileyen veya geciktiren yada engelleyen belli başlı pek çok neden vardır. Çocuğun konuşma becerisinin gelişmesi için öncelikle dışarıdan ses alması, bunu analiz etmesi ve yorumlaması gereklidir. İşitme sorunu yaşayan çocuklar, dışarıdan hiçbir ses almadıkları için konuşma problemini yoğun bir şekilde yaşarlar.

sponsor reklam
Konuşmayı olumsuz etkileyen bir diğer durum ise, çocuğun görme sorunu yaşamasıdır. Bu durum çocuğun arkadaşlarını görmesi, etrafında olup biten durumlara şahit olması ve bu durumları yorumlaması bakımından büyük bir engeldir ve çocuğun konuşmasını engelleyen bir diğer sebeptir.
Sık sık havale geçiren çocuklarda da konuşma bozuklukları görülür. Çocuk konuşma çabası içine girdiği sırada havale nöbetine takıldığında, beynindeki bazı bölgelerde zarara yol açarak, önemli sorunlara neden oluyor.

Kendi haline bırakılan çocuklarda da konuşma sorunları yaşanmaktadır. Bunu önlemek için, onunla konuşulması ve ilgisini çekecek oyun aktiviteleri yapılması, konuşmasını belirgin derecede hızlandıracaktır.

Son olarak özellikle 0-3 yaş çocuklarda televizyona bağlı olarak dışarıyla ilişkisini keserek kendi halinde olma eğilimi, etrafındaki insanlardan uzaklaşma, konuşmada gerileme, yaşıtları ile oynamak konusunda isteksizlik gibi durumlar ortaya çıkabilir.

Çocuğun konuşma seviyesini hızlandırmak için yapılması gerekenler

Çocuk için huzurlu bir aile ortamı oluşturmak
Onu sevmek ve bunu hissettirmek
Çocuk ile sık sık konuşmak, onunla oyun oynamak
Çocuğun sağlıklı beslenmesini sağlamak
Çocuğu kendi haline bırakmamak
Yaşıtları ile birlikte oyun oynamasını sağlamak
Televizyon izleme süresini kısıtlamak (0-4 yaş)
Konuşurken kısa cümleler kurmak
Parmak oyunları oynamak
Günlük aktiviteler üzerine sık sık konuşmak

Çocuklara Okunan Masallara Dikkat

Belli bir yaşa gelmiş olan her çocuğun hayal dünyası gelişmektedir. Bu hayal dünyalarına katkı sağlayan en büyük etken kitaplardır. Çocuklar kitaplarla çok küçük yaşlarda tanışmalı ve kelime haznelerini geliştirmelidir. Masal okumaya başlanma yaşları 2-3 yaş civarıdır. Bu yaşlarda ani öfkelenmeler görülebilir. Şiddetli tepkiler vererek isteklerini yaptırmaya çalıştıkları dönemdir. Bu gelişim yönünden normal bir süreçtir.çocuklara masal okuma, çocuk masallarına dikkat edilmeli

Gelişim çağlarını eğlenceli ama eğitici kitaplarla süslemek çocuklara verilen en güzel hediyelerden biridir. Ahlaki, bedensel, kültürel veya davranış olarak eğitim vermenin en güzel yöntemi masal yoludur. Bu yaşta ki çocuklarla konuşurken, bir şey isterken ve masal okurken kelimelerle oynanmamalı, doğrusu nasılsa öyle telaffuz edilmelidir. Çocukların küçük ve şirinliğinden dolayı cümleler bebek konuşmasına dönüştürülmemelidir. Bu şekilde konuşmak çocuklarda kalıcı olabilmektedir.

Örnek olarak; Hadi attaa gidelim yerine hadi gezmeye gidiyoruz cümlesi kurulmalıdır. Güle güle, görüşürüz, hoşça kal kelimeleri yerine baş baş veya babay denmemelidir.

Masallar 3

Ne Tür Masallar Okunmalıdır?
Masal dili çok sade ve net olmalıdır. Bir çocuğun anlayacağı dilde cümle tarzları bulunmalıdır.
Uzun masallar tercih edilmemelidir. Bu yaşlarda ki çocuklar uzun konuşmaları takip edemediği için kısa tutulan masallar okunmalıdır.
Masallar boş cümleler içermemelidir. Ahlaka, davranışa ters olan masal türleri seçilmemelidir. Çocuklar boş kaset olduklarından dolayı ne verirseniz onu zihnine yerleştirir. Bu avantajı güzel bilgilerle doldurarak kullanmalısınız.
Kırmızı başlıklı kız gibi masallar anlatılmamalıdır. Bu tarz masallardan ürkecek ve korkuyla geçen bir çocukluk yaşayacaktır.
Çocukların masumiyetine uygun korkutmayan ve şiddet içermeyen masallar tercih edilmelidir.
Masallar okunurken ses tonu çok önemlidir. Heyecanlı cümleler okurken durgun, sakin ses tonuyla okumak çocukta ilgi kaybetmesine neden olmaktadır. Sakin cümleler okurken ses tonunu yükseltmek yersiz heyecan ve korkuya neden olacaktır. Masal okumak baştan savma yapılmamalıdır. Çocuklara değer vererek uygun bir ses tonuyla okunmalıdır.
Masallar 2

Masal Konusunda Dikkat Edilmesi Gerekenler:
Masal okuma zamanını çocuk seçmelidir. Zira isteksiz oldukları anda okunan masallar fayda vermeyecektir.
Sadece uyuması için masal okunmamalı, aynı zamanda gelişimini sağlaması için özen gösterilmelidir.
Masal veya öykünün içeriği bilinmeden okunmamalıdır.
Çocuğun yaşına ve kişiliğine uygun olan masallar seçilmelidir.
Okurken ses tonu ve mimiklere dikkat edilmelidir.
Masal bittikten sonra karşılıklı olarak ne anladığı üzerinden sohbet edilmelidir.
Özellikle resimli kitaplar seçilerek hayal dünyalı geliştirilmelidir.
Kazandırılmak istenen pek çok değer masal yoluyla kazandırılmalıdır.
Resimli masallar da ki karakterlerin edebe uygun olup olmadığı dikkate alınmalıdır.