Tesettür Giyim Nedir?

Tesettürlü bayanlar için özel tasarlanan kıyafetlerdir. Eskiden çok fazla tesettür elbise mağazası bulunamazken şimdi tesettür kıyafet mağazalarına sıkça rastlamak mümkündür. Tesettür giyim kategorisine girebilecek birçok kıyafet vardır. Bu kıyafetleri satan, bu işin ticaretini yapan birçok marka ve birçok firma bulunmaktadır. Öncelikle tesettür kıyafet çeşitlerinden bahsetmekte fayda vardır:

tesettür giyim tasarımları, tesettür giyim, tesettür ferace

  • Başörtüsü: Başörtüsü tesettürlü bir bayanın en önemli aksesuarıdır. Tesettürlü bir bayanın başörtüsü seçiminde dikkat etmeleri gerekmektedir. Başörtüsü için bayanların eşarp ve şal gibi seçenekleri vardır. Şal son yıllarda moda olmuştur ve genellikle genç bayanlar tarafından tercih edilmektedir.
  • Ferace: Feraceler tesettürlü bayanların vazgeçilmez kıyafetlerinden biridir. Tesettür feraceler de pardösüler gibi ayak bileklerine kadar uzanan ancak pardösüden daha dökümlü duran dış giyimdir.
  • Pardösü ve kaplar: Pardösü ve kaplar işlevi aynı fakat model olarak farklı olan tesettür giyim tasarımlarıdır. Pardösüler kaplara göre biraz daha kısadır. Pardösüler ayak bileğine kadar uzanmaktadır, kaplar ise diz altındadır.

 

  • Tunik: Tunikler de tesettürlü bayanlar tarafından çok tercih edilen bir kıyafet çeşididir. Tunikler uzun olduğu için tesettürlü bayanların rahatça ve severek giydiği kıyafetlerdendir.tesettür giyim tasarımları, tesettür giyim, tesettür ferace
  • Elbise: Elbiseler de tesettürlü bayanların sıkça tercih ettiği kıyafetlerdendir. Tesettürlü olmayan bayanlar daha kısa elbiseler giymeyi de tercih edebilirken tesettürlü bayanlar ya ayak bileği hizasında ya da ayağa kadar uzanan elbiseler giymeyi tercih etmektedirler.
  • Tulum: Tesettürlü bayanlara özel tasarlanan tulumlar da bulunmaktadır. Bu tulumlar aslında normal tulumlardan daha şık görünümdedirler. Tulumların geniş ve dökümlü olması da bu tulumu giyen bayanın rahat etmesini sağlamaktadır. Dolayısıyla tesettür giyim mağazalarında satılan bu tesettür tulumlar aslında her bayana hitap edecek görünümde ve çekiciliktedir.
  • Etek: Etekler de tesettürlü bayanların severek giydiği kıyafetlerden biridir. Eteklerde de tıpkı elbiselerde olduğu gibi ayağa kadar inen modeller bulunmaktadır. Bunun yanı sıra yine ayak bileği hizasında uzanan etekler de bulmak mümkündür.

Yukarıda bahsedilenlerden de görüleceği üzere tesettür giyimde en çok tercih edilen kıyafet çeşitleri bunlardır. Kısacası bu kadar seçenek varken tesettürlü bir bayanın alışveriş yaparken sıkılma ve aradığını bulamama gibi bir sorunları olmayacaktır.

TESETTÜR GİYİM MODASI NEDİR?

İslam’da belirtilmiş olan avret yerleri diye bahsedilen erkekler için göbekten diz kapağının altına kadar olan kısmı, kadınlar içinse el, yüz ve ayaklar dışındaki tüm vücudu kapsayan yerleri örtmek İslam’da tesettür adıyla anılmaktadır. Tesettür temel olarak haramdan uzak durmayı, harama bakmamayı ve de dikkat çekmemeyi amaçlar. Bu nedenle muhafazakâr yaşam tarzını benimsemiş kimselerin tesettüre uygun bir şekilde giyinip giyinmediklerine dikkat etmeleri gerekmektedir.tesettür giyim, tesettür modası, tesettür giyim abiye

İşte bu tesettür giyimi konusunda işin içine tesettür kıyafet modası girmektedir. Özellikle, hatta belki de sadece demek daha doğru olacaktır, bayanlara hitap etmek üzere dizayn edilmiş ve de çok geniş kitlelere yayılmış bir tesettür modasından bahsetmek yanlış olmaz. Tesettür modası, bu yaşam biçimini benimsemiş kişilerin şık bir şekilde giyinebilmesini amaçlar. Özellikle son yıllarda önemli bir gelişme kaydeden bu moda sektörü zaman zaman bu muhafazakâr yaşam stilindeki kişilerin olduklarından ya da olması gerektiklerinden daha farklı görünmelerine neden olabilmektedir. Elbette ki yaşam tarzı muhafazakâr olsun ya da olmasın her kimse, her bayan şık olmayı her zaman ister. Güzel ve şık görünmeyi seven bayanlar tarafından her moda dalı gibi tesettür giyim modası da ilgiyle takip edilmekte ve de bayanlar sayesinde de kendisine gelişme olanağı bulabilmektedir.

Tesettür Modasında Neye Dikkat Edilmelidirtesettür giyim

Ciddi bir ticari sektör haline dönüşmüş olan tesettür giyim abiye modası çeşitli firmalar ya da bireysel çalışan tasarımcılar aracılığıyla yönlendirilmektedir. Bu firma ya da tasarımcılar ürünlerini internet sitelerinde, çeşitli sosyal medya sayfalarında ya da mağaza ve butiklerde sergilemektedir. Bu ürünler genellikle tasarım ve de özel üretim yoluyla üretildiğinden oldukça yüksek ücretlerde alıcılarla buluşmaktadır. Mutlaka her kişi herhangi bir davete ya da düğün, kutlama gibi özel bir geceye katıldığında normal kıyafetlerinden daha farklı daha şık kıyafetler giymek ister. Burada kurtarıcı olarak tesettür giyim modası imdada yetişmektedir. Fakat bayanlar unutmamalıdır ki moda olan her şey iyidir gibi bir anlayış yoktur. Kıyafetlerini seçerken son moda renk ya da model yerine kendilerini tesettür anlayışından uzaklaştırmayacak kıyafetleri ve kumaşları aramalıdırlar.

 

Bağışıklık sistemini güçlendiren besinler neler?

Portakal: tam bir C vitamini deposu olduğu unutulmamalı ve kışın en fazla tüketilen meyveler arasında yer almaktadır.

Ispanak: Ispanak içerdiği A,B,C,E vitaminleri ile magnezyum, kalsiyum, quarcetin sayesinde bağışıklık sisteminin en iyi besinlerdendir.bağışıklık sistemini güçlendiren besinler, bağışıklığı güçlendiren besinler, bazı besinler

Bal Kabağı: İçerdiği C ile E vitamini, demir, potasyum gibi mineraller ve antioksidanlar ile bağışıklık sisteminde görevli hücreleri güçlendirerek kalkan oluşturmaktadır.

Brokoli: brokolinin içeriğindeki sulforan maddesi antioksidan bir etki gösteriyor. Özellikle C ile E vitamini içermektedir.

Kırmızıbiber: İçerisinde C vitamini ve Beta karoten, fitokimyasallarla bağışıklık sistemini güçlendirmeye yardımcı olmaktadır.

Yoğurt: Bağırsak ile sindirim sistemi için en önemli bakteri olan Probiyotikler zararlı organizmaları yok etmekte ve bağışıklık sistemini güçlendirmeye yardımcı olur. Aynı zamanda yoğurt doğal antibiyotik bir besindir.

Domates: Domates de ıspanak gibi en önemli bağışıklık sistemi besinlerdendir. İçerisindeki serbest radikaller, kalp damar hastalıkları ve kanser ile savaşır fakat burada en önemli nokta ise domatesi mevsiminde tüketmek gerekir.

Sarımsak: İçeriğindeki alisin ile sülfür yardımıyla bağışıklık sistemini güçlendirmenin en etkili yollarındandır.

Karnabahar: Mangan ile C vitamini yönünden zengin olan karnabahar aynı zamanda güçlü bir antioksidanlar arasındadır.

Nar: Çekirdeği ile tüketildiği zaman kansere karşı koruyucu özelliği vardır.

Zencefil: Enfeksiyonlardan koruyucu etkisi olan zencefil aynı zamanda Kolon kanserine karşı önleyici etkisi bulunur.

Balık türleri: Yağlı balıklardan olan Somon ile sardalye vücutta iltihapları önler ve mikroplarla savaşmaktadır.

Yumurta: Yumurta bağışıklık sisteminin temel yapı taşları olan A vitamini, protein, beta karoten  ve çinkoyu fazlasıyla içinde barındıran besinlerdendir.

Yeşil Çay: En önemli özelliği ise antioksidan olmasıdır. Grip virüsünün vücutta yayılmasını da engellemektedir.

Kefir: Yapılan pek çok çalışma probiyotik gıdaların bağışıklık sistemimiz için faydalı olduğunu belirtiliyor. Yoğurt ve kefir bağışıklık sistemini güçlendirir ve pek çok rahatsızlığı önleyici etkiye içeriyor.

Soğan: Soğandaki allilik sülfitler bağışıklık sistemini güçlendirerek serbest radikallerin vücuttan atılımını arttırır ve tümör hücrelerinin çoğalmasını engelleyerek kolesterol düzeyini azaltmaktadır.

Su: Bilhassa gripten korunmak için günlük 2,5 lt su içilmeli ve özellikle içerisine limon ve zencefil eklenmelidir.

Kırmızı Et: Metabolizmanın ile kas dokusunun iyi çalışması, doku onarımı ve bağışıklık sisteminin güçlenmesi için ihtiyacımız ölçüsünde tüketilmesi gerekir.

Yorgun Cilde Kış Bakımı Nasıl Yapılır?

Yaz sıcakları güneş cildimizin hayli yorulmasına neden oldu. Özellikle de güneşe karşı savunmasız kalan ciltler lekelenme tehlikesiyle de karşı karşıya kalmış durumda. Bronz tenler yavaş yavaş rengini kaybetmeye donuk bir hal almaya başlıyor çünkü hayat kaynağı olan güneşin olumsuz etkileri kış aylarına girdiğimiz şu günlerde kötü etkisini göstermeye başlıyor. Peki, yorgun cilde nasıl bakım yapılır? Öncelikle cildinize derinlemesine temizlik uygulamalısınız. Bronzluk azaldıkça siyah noktalar sivilceler de görünür bir hal alacak. Bunu azaltmanın temel yolu ise temizlikten geçmektedir. Su buharıyla gözeneklerinizi yumuşatarak açılmış gözeneklere yumuşak bir peeling uygulayın ve üst deriyi ovalayarak cildi ölü tabakadan arındırın. Yumuşak kıllı fırça da kullanarak yapabileceğiniz bu temizlik ardından mutlaka sıkılaştırıcı tonik kullanmanız gerekir ardından cildinizi nemlendirerek temizlik işlemini sonlandırabilirsiniz. Bu uygulamayı haftada üç kez yapmanız yeterli olacaktır. Sağlıklı bir cilde kavuşmanın ilk yolu derinlemesine temizliktir.yorgun cilde kış bakımı nasıl yapılır, yorgun cilde nasıl bakım yapılır, cildin yeniden canlanması için destek

Sağlıklı Cilt İçin Diyet

Sağlıklı bir cilt asit baz dengesine gereksinim duyar bu nedenle her gün üçte bir oranından asit baz beslenmeli yani her gün su bitkisel çay kalsiyum tablet ve probiyotikle cildin yeniden canlanması için destek sağlayabilirsiniz. Bunun yanında fındık yağsız süt ve avokado tüketebilirsiniz. Ayrıca doğru nemlendirme ürünü kullanmanız da önemli bir noktadır. Yağlı bir cilde popüler yüz bakım yağları uygularsanız aknelerinizi de harekete geçirmiş olursunuz. Bu nedenle bakım yağı kullanmadan geçemiyorum diyorsanız haftada iki kez kullanmakla yetinmelisiniz. Sigara ise cildinizi yoran yıpratan yaşlandıran en önemli faktörler arasında yer almakta olduğundan cildinize bir iyilik yaparak sigarayı bırakabilirsiniz. Ciltteki sağlıklı pembe rengin sarımtırak bir ton almasının tek nedeni olarak görülen sigara dudak kenarı kırışıklıklarını da artıran faktördür. Bu kış önemli bir diyet adımı atarken bu kötü arkadaşınızla yolunuzu ayırabilirsiniz. Cildinize A,E,C vitamini takviyesi yapabilirsiniz. Süt yumurta sarısı, ıspanak, zeytinyağı, tahıllar, fındık, kuşburnu, maydanoz, greyfurt tüketerek cildinize sağlık getirebilirsiniz. Tüm bunların yanı sıra su tüketimini de dengeleyerek yorgun cildinizin yeniden canlanmasına katkı sağlarken sağlıklı ve ışıl ışıl cildinizle güzelliğinizi perçinleyebilirsiniz. En etkili bakım zamanı olan kış aylarını doğru kullanarak sağlıklı cildinizi geri kazanın.

Soğuk Havada Günlük Egzersiz

Havalar soğudu yine evlere mahkûm olduk diye düşünülmesi yanlıştır. Hava soğuk da olsa düzenli egzersizin yararları saymakla bitmez. Kilo kaybının yanında, nefes açılması, diyabet, vücut direnci, kalp krizi risklerini azalması yönünden yazın yaptığınız egzersizlere kışın da devam etmeniz önemlidir. Kapalı mekânları tercih etmek yerine gerekli önlemleri alarak kış şartlarında açık havada egzersiz yapmak hem vücut zindeliğini artırır, hem beyne yarar sağlayarak depresyon ve kaygının düzenlenmesine yardımcı olur. Ayrıca soğuk havada ekstra efor ve yük taşındığından daha çok kalori harcanarak kilo kontrolü sağlanmış olur. Vücudu soğuk karşısında sıcak tutan yağlar daha fazla çaba sarf ettiğinden, yağ yakımı hız kazanır. Isınmak için fazla çalışan kaslar ciddi oranda glikojen deposunu hafifletirler. Damarlar soğukta büzüşür ve soğuğa karşı kendini korumaya alır sonucunda da kan akışı yavaşlayarak merkezi ısının düşmesi önlenir.soğuk havada sabah egzersizi, soğukta egzersiz yapılırken dikkatli olunmalı, sabah egzersizlerini soğukta yapma

Soğuk Havada Egzersiz Yaparken Dikkat Edilmesi Gerekenler

Özellilikle soğuk havalarda uygun donanımla -18 dereceye kadar spor yapmakta bir sakınca yoktur. Tabi ki burada hissedilen sıcaklığın önemi de büyüktür. Yağışlı ve tipinin söz konusu olduğu bir havada kapalı alan tercih etmeniz akıllıca olacaktır. Aksi takdirde donma riskiyle karşı karşıya kalabilirsiniz. Soğuk havada egzersiz halinde iken kat kat giyinmeniz gerekmektedir. Kötü hava yoktur kötü seçilmiş kıyafet vardır teri emici hava almaya izin veren kumaşlarla spor yapmak önemli bir noktadır. Ayakkabılarınızın kuru olmasına özen gösterin. Vücut ısısının %30’luk bölümü baş kısmından kaybedileceğinden şapka ve bere takma alışkanlığı edinmelisiniz. Soğuk hava da dikkat etmeniz gereken diğer bir önemli nokta ise egzersize yavaş başlamaktır. Vücut ısısının ayarlanabilmesi için soğuk havada ısınma süresi biraz daha uzun tutulmalıdır. Solunum yollarınızın soğuktan tahriş olmaması için burnunuzdan nefes alarak havanın ciğerlerinize sıcak ulaşmasını sağlayabilirsiniz. Egzersize başlamadan önce mutlaka bir bardak su tüketin kış mevsiminde ihmal edilen suyun gün içerisinde yaklaşık on bardak kadar tüketilmesi gereklidir. Egzersiz bitiminde ise bir bardak sıcak içecek tüketebilirsiniz. İkindi saatlerinde güneş varken egzersiz yaparsanız D vitamini depolama şansını da elde edersiniz. Yaklaşık on dakika sonra çok sıcak olmamak kaydıyla duş alabilirsiniz.

Hasta Çocuğun Beslenmesi Nasıl Olmalı?

Yıllardır hasta çocuğu iyi besleyelim, çok yedirelim ki iyileşsin şeklinde düşünmekte ve buna göre davranmaktaydık. Oysa hasta çocuğun çok yemesi değil, doğru beslenmesi doğru olandır. Çocuklar hasta oldukları zaman ilk olarak enerjileri düşmektedir. Bu durumda gücünü toparlayacağı yiyecekler yemeleri en doğru olandır. Bu enerjide karbonhidrat ağırlıklı yemekler ile hızlıca sağlanabilir. Karbonhidrat yönünden zengin olan yiyecekler makarna, pilav gibi yiyeceklerdir. Bunların yanında bir de bol bol çorba içmeleri enerjilerini hızlıca yerine getirecektir. Çocuk hasta olmadan önce hasta olacağı anlaşılıyorsa çorba içmeye başlamalıdır. Özellikle tavuk suyunda çorba, çorbalar arasında en iyisidir. İçine bir takım sebzeler de eklendiğinde tavuk suyunda çorbası çok yararlı olmakta ve bu sayede çocuk çok hızlı enerjisini geri toplamaktadır.hasta çocuklarda beslenme, hastalanmış bir çocuk nasıl beslenmeli, hasta çocuk beslenmesi

C Vitamini yönünden zengin besinler tüketilmelidir.

Ateşi olan hasta çocuğun besin yanında uykuya da ihtiyacı vardır. Uzun süren uykular çocuğun enerjisini hızlı toplamasına yardımcı olmaktadır. Çok fazla uyumanın bir de dezavantajı bulunmaktadır. Çok uyuyan çocuğun vücudu susuz kalır. Bu durumda uyanık olduğu zamanlar bol su içirmeniz çok önemlidir. Taze sıkılmış meyve suları ile C vitamini açısından zengin içecekler içirmeniz de çocuğun hızlı toparlanmasına çok yardımcı olacaktır. Çocuk hastalandığında her ne kadar nazlı olsa da kırmamak için, sadece yemek yesin diye sevdiği zararlı şeyleri yemesine izin vermeyin. Bu yiyecekler çok ağır olduğundan çocuk kendini daha kötü hissedecektir.

Sebzeli Tavuk Suyuna Çorba Nasıl Yapılır?

Çocukların iyileşmesi için en yararlı yiyecek çorbadır. Çorbaların arasında da en yararlı olanı, sebzeli tavuk suyunda çorbadır. Tavuk suyunda çorba yapmayı özellikle çocuklu aileler mutlaka bilmelidir. Büyük tencerenin içinde tavuğu koyarak, üzerine soğuk su eklenmesi gerekmektedir. Kereviz ve havuçları dilimleyerek tavuğun üzerine ilave edin. Büyük bir soğanı dört parçaya ayırarak tencerenin içine büyük şekilde ilave edin. Bu karışımı yüksek ateşte kaynatın ve kaynadıktan sonra da kısık ateşe alın. İçine tuz ilave ettikten sonra, tavuk pişene kadar kısık ateşte kaynatmaya devam edin. Tavuk suyunda çorba yapmak bu kadar basit ve yararlıdır.

Saç bakımının önemi nedir?

Kadın ya da erkek fark etmez. Her insan için saç bakımı çok büyük bir öneme sahiptir. Özellikle bayanlar genç yaşlarda saç bakımlarına çok fazla dikkat ederler. Bunun en büyük sebebi en başta şık görünmek olmak ile beraber, yaşın ilerlemesi sonucunda oluşacak olan solmaları da engellemektir. Fakat bazı durumlarda bayanlar saçlarına yapmış oldukları bakımların ayarını kaçırabilir. Bu durum da saçların sürekli olarak yıpranmaya yönelim göstermesi anlamına gelir. Bu ve benzeri durumlar yaşanmaması için sizin saçlarınıza ve saç derinize uygun olan ürünleri kullanmanız gereklidir. Peki hangi ürün saçlarıma uygun? Hangi ürünü kullanmama gerekli? Diye merak ediyorsanız, saçlarınızı ve saç derinizi analiz eden bakım merkezlerinden bu tarz bilgileri edinmeniz mümkündür. Ülkemiz içerisinde son birkaç yıldır bu tarz işlemleri yapan bakım merkezlerinin hızlı bir şekilde gelişim göstermesi, sizler için de büyük bir kolaylık sağlar. Eğer daha önce bu tarz bakım merkezlerine gitmediyseniz, en azından merakınızı gidermek için bile acilen gitmeniz gereklidir.saç bakımı neden önemlidir, saç bakımında önemli noktalar, saç bakımında dikkat edilmesi gerekenler

Daha önce saçlarına bakım yaptırmamış olan bayanlar, bu tarz işlemleri uygulamaktan ve uygulatmaktan çekinirler. Bunun en büyük sebebi ise daha önce herhangi bir şekilde saç bakımına dair bir bilgi sahibi olmamaları. Ancak bu bilgileri hiç bilmemek olmaz. Hemen internet üzerinden bu tarz bilgileri edinmek için bazı internet sitelerine giriş yapmanız gereklidir. Eğer saçınızı boyatmak isterseniz, hangi renk tonlarında istediğinize karar vermeniz gerekli. Çünkü daha önce saçınıza bir işlem yaptırmamanız bu işlem sırasında yanlış saç rengi seçimi sonrası pişman olmanıza sebep olabilir. Eğer hemen saç renginizi değiştirmek isterseniz bu mümkün olmaz. Saçlarınıza yapılan her boya işlemi ve bu işlemin hazırlıkları saçlarınızın yıpranması ve hatta yanması anlamına gelir. Ki daha önce saçlarına herhangi bir işlem uygulatmayan bayanların bu tarz durumlara dayanmaları, daha sık bir şekilde yaptıranlara oranla çok daha düşüktür. Sizler saç bakım ürünleri satın alarak evinizde de bu tarz bakım işlemlerini yaptırabilirsiniz. Ancak en başta dediğimiz gibi doğru ürünleri kullanmanız gerektiğini unutmayınız.

Burun ve kulak temizliği için yapılması gerekenler

Kulaklarımız için neredeyse çocukluğumuzdan beri pamuk kulak çubuklarını kullanırız. Ancak bu çubuklar aslında bizim belirli hataları da yapmamıza sebep olur. Örneğin kulak çubuğu ile kulaklarımızı temizlerken genelde öksürme hissi yaşarız. Bunun sebebi ise çubuğu çok fazla ileri götürmemizdir. Peki kulak temizliği için neden bu çubukların kullanımına dikkat etmeliyiz diye soracak olursanız, öncelikle kulak çöpleri ile temizlerken kulak zarımızın zedelenmesine ve hatta kulak zarımızın patlamasına sebep olabiliriz. Bu durum büyük sağlık problemleri yaşamamıza neden olur. Bunu yaşamamak için kulak çöpü kullanmak yerine daha farklı şeyler kullanmalıyız. Öncelikle son dönemlerde bazı kulak çöpleri piyasa içerisinde bulunmaya başladı. Bu kulak çöplerinin ağzı braz daha geniştir ve kulak zarınızın bulunduğu yere kadar giremez. Bu sebepten dolayı sizin bu bölgede bulunan pisliklere müdahale etmenizde mümkün değildir. Ancak, insanın vücudu kulak pisliği olarak isimlendirilen maddeyi kendi kendine bünyesinden atar. Fakat bizler bunu pek beklemeye tahammül edemediğimiz için orayı temizlemek isteriz. Kulak çöpleri kullanırken tek duyulan endişe de bu değildir. Özellikle kulak çeperi olarak adlandırdığımız kanala kulak çöpünüzü fark etmeden çok sert sürtebilirsiniz. Bu durum da sizin göremediğiniz ve fark edemediğiniz yıpranmalara sebep olur. Bu yıpranmalarda minik kanamalar sonucunda o bölgede bir kabuk oluşur. Kimi insanlarda bu kabuk kalın ve sert, kimisinde saydam bir seviyede olur. Fakat bizler onu kulak pisliği sanarak sürekli oynarız ve iyileşmesini engelleriz.burun temizliği, kulak temizliği, burun ve kulak temizliği

Bu saydığımız durumların hepsi burun sağlığı için de geçerli olan kavramlardır. Özellikle burnumuza selpak sokmak, pamuk sokmak doğru bir şey değildir. İnsanlar grip ve benzeri hastalıklar yaşadıklarında burunları akmasın diye selpak tıkarlar. Fakat bu selpak ne kadar temiz bu tartışmaya açık bir durum. Ayrıca selpakların temiz olmasından ziyade, o bölgede kalacak olan bir parça bizim nefes borumuza kaçabilir. Burnumuzda kalacak olan bir parça burnumuzun tıkanmasına sebep olabilir. Tüm bu unsurlar çok önemlidir. Burun sağlığı da en az kulak kadar önemli bir sağlıktır. Ne burnumuza ne kulağımızda her hangi bir yabancı madde sokmamalıyız.

Anne ve çocuk yakınlığı

Bir çocuğun ruhsal gelişimi de dahil olmak üzere pek çok yönlerini kapsamaktadır, sosyal, fiziksel, duygusal ve zihinsel ve ayrıca bilişsel. Çocukların her açıdan geliştirmek için, onlar her alanda desteklenmesi gerektiğini ve buna teşvik eden kişi annesidir. Anneler hem geleneksel hem de tek ebeveynli ailelerde birincil bakıcı olma eğilimindedir ve bu nedenle herkesten daha fazla çocukları ile ilgilenirler. Anneler, bu nedenle, çocuklarının büyümesini etkileyen eşsiz bir konumda bulunmaktadır. Genellikle çocukları ile geliştirmek için anneler büyük efor sarf eder. Anne ve çocuk bağları; genellikle anneler ve çocukları arasında doğumdan sonraki ilk birkaç saat içinde bağ söylenir. Bağlar, ya da bir anne ve çocuğu arasındaki güven gelişimi, iki araya getirilir andan itibaren başlar. Bu süre zarfında anneler genellikle çocuklarını emzirmeye ve böylece bebeğin hayatının ilk değerli saatler ve günler için fiziksel temas ikisini tutarak, onları yakın tutulur. Böyle doğum ya da tıbbi tedavi gerektiren prematüre bebek ve herhangi bir şekilde bu bağ meydana gelmeyeceği anlamına gelmez fiziksel bir mesafe ile komplikasyon olarak, doğumdan hemen aşağıdaki anneler ve bebekleri temas olmayabilir ve bunun pek çok nedeni vardır.anneler ve çocukları, çocuklar ile anneleri arasındaki bağ, anne çocuk ilişkisi

Anneler ve bebekler yakın temas içinde olan ama uzun ömürlü sonuçları olabileceğini bağ olmadığında çocuk gelişimi tam olarak tamamlanmayabilir. Anne ve çocuk arasındaki bağ uzun yıllar boyu süre gelen bir süreci kapsar. Anne çocuğunun her zaman yanında olduğunu hissettirmesi çocuk ve anne arasında güven ve sadakat bağlılığını artıran temel özelliklerden bir tanesidir. Özetlemek gerekirse, anne ve çocuğunun bağları; çoğunlukta anneler ve çocukları içinde doğumdan sonraki ilk birkaç saat arasında bağ söylenir. Bağlar ya da bir anne ve çocuğu arasındaki itimat gelişimi, iki araya getirilir andan itibaren başlar. Bu zaman zarfında anneler genel olarak çocuklarını emzirmeye ve böylece bebeğin hayatının ilk kıymetli saatler ve günler için fiziksel münasebet ikisini tutarak, onları yakın tutulur. Böyle doğum ya da tıbbi tedavi gerektiren prematüre bebek ve herhangi bir biçimde bu bağ meydana gelmeyeceği anlamına gelmez

Vajinismus Tedavisi

Genellikle toplumdaki aşırı korkutucu yaklaşım ve yaşanabilecek talihsiz deneyimler sonucu kadınlarda oluşan vajinismus hastalığı yalnızca psikolojik bir rahatsızlıktır. Her psikolojik rahatsızlıkta olduğu gibi bu rahatsızlıkta da çözüme ulaşabilmek için problemi gerçekten çözmek istemek ve bunu başaracağına inanmak gerekmektedir. Evli çiftlerin birlikte katıldıkları terapilerle yürütülen vajinismus tedavisi sürecinde eşlerin katılımı, anlayışlı olması ve destek çıkması çok önemli bir etkendir, çünkü bu bayanlar için kadın olma konusunda yaşadıkları var olan içsel bunalımları eşlerinin de baskısı iyice artırarak içinden çıkılamaz hale getirmektedir.vajinismus tedavisi, vajinismus, vajinismus nedir

Tedavi sürecinde nelerle karşılaşılacağı, yapmaktan çekinip korktukları şeylerin istenip istenmeyeceği konusunda tedirginlikler yaşayan kadınların bu endişeleri bir kenara bırakarak son derece rahat ve basit bir vajinismus tedavisi sürecinin olduğunu kabullenmeleri gerekir. Tedavi genel anlamda kişinin gereksiz kaygı ve korkularını yenme ya da yönetme becerisi kazanmasını, yaşanacak olayın sevgiyle oluşan, son derece doğal bir süreç olduğunu sağlıklı bir şekilde düşünerek idrak edebilmesini amaçlamaktadır. Hastalık boyutuna göre tedavi yöntemlerine yenisi eklenebilmekle birlikte birçok hasta için bu aşamada psikolojik bir destek sağlanması yeterli olmaktadır.

Vajinismus Tedavi Yöntemleri

Nedenleri çok büyük oranda psikolojik temelli olan vajinismus hastalığının tedavi yöntemlerinden bahsedilmeden önce bu yöntemlerin hepsinin hastanın fiziksel, duygusal ve zihinsel sebepleri göz önüne alınarak uygulandığından bahsedilmesi gerekir. Belli başlı vajinismus tedavi yöntemleri arasında bulunan yöntemlerden ilki bilişsel terapidir. Öncelikle uygulanan bu tedavi yönteminde hastanın yanlış bilgiler sonucu beyninde kalıplaştırdığı fikirleri yıkmak için cinsel birleşme ile alakalı detaylı bilgi aktarılır. Hastanın cinsel birleşmeyle ilgili tüm yanlış düşünce ve inançları tespit edilerek bunları aklından silmesi için tüm genital sistemle ilgili bilgiler verilir. Sonra bu yanlış düşünceler, sağlıklı ve doğru şekilde düzeltilerek hastalığın tedavi süreci için sağlam bir temel oluşturulur. Sıradaki yöntem ise davranışsal terapi yöntemidir. Cinsellik hakkında inanılan yanlış inançlar ve düşünceler yıkılarak yerine doğru ve sağlıklı bilgiler yerleştirildikten sonra hastanın durumuna göre hazırlanan bir takım basit, ağrısız egzersizlerle olayın haz ve merak uyandırıcı bir süreç olduğunun farkındalığının oluşması sağlanır. Son olarak, hipnoz uygulamaları gelir. Bu uygulamalar yüzeysel olarak bilinç kaybı olmadan yapılır. Amacı, tedaviye olan uyumu artırmaktır.